5.06.2007

kitaptan bebek



Kitaptan bebeğin yapılışını bir sitede gördüm ama oradaki çok ayrıntılıydı, benim de o kadar uğraşacak vaktim yoktu o yüzden baya bi değişiklik yaptım.

Bu bebeği okumadığınız kalın bir kitap veya kullanmadığınız bir defterle yapabilirsiniz. Yumuşak kapaklı ajandalar işe yaramıyor söyliyim, kapaklar illaki sert olacak.


Yapılışı:



  • İlk 20 sayfayı alıyoruz ve 2şer 2şer olmak üzere sayfaları alt köşelerinden kitabın ortasına doğru kıvırıyoruz. Katladığımız taraf, kitabın kapağına bakacak şekilde olacak.


  • Kitabın son 20 sayfasnı da aynı şekilde, 2 sayfayı beraber tutarak arka kapağa doğru, alt köşeden ortaya doğru kıvırıyoruz.


  • Arada kalan sayfaların sayısını tespit edip tam orta yeri bularak kaybetmemek için çentik atıyoruz.


  • Kitabı ters çeviriyoruz. İlk katladığımız sayfalar yukarda kaldı. Şimdi baştan başlayarak (yani sol taraftan) son katladığımız sayfaların yanındaki ilk iki sayfayı alıp, kenar ucu ortaya gelecek şekilde katlıyoruz. Aslında ilk yaptığımız katlamanın aynısı fakat baş aşağı olacak. Orta sayfaya gelinceye kadar katlamaya devam ediyoruz.


  • Kitabın sol tarafından da aynı şekilde 2şer 2şer sayfaları ortaya doğru katlayarak geliyoruz. Orta sayfayı da katladıktan sonra en zor kısım olan bebeğin eteği bitiyor.


  • Linkte kitabı boyamamız söyleniyor ama ben beyaz kalın kumaşla kapladım, daha pratik geldi. İsterseniz farklı bir renkte boyayabilirsiniz. Ben boş bi defter kullandığım için sayfalarını da boyama ihtiyacı duymadım. Kitaptan yapanlar sayfaları boyarsa daha muntazam bir görüntü elde edeceklerdir.


  • Üst tarafta kalan sayfaları birbirine yapıştırırsanız katlanmasını engellemiş olursunuz.


  • Elimin altında plastik bebek olmadığı için şu hamburger menülerinde çıkan bebeklerden birinin üst kısmını sıcak silikonla kitabın üstüne yapıştırdım. Hem böylece kollarını da tek tek yapıştırmaktan kurtulmuş oldum.


  • Sıra geldi süslemeye. Benimki romantik bir porselen bebek taklidi olmaktan çok "pop-art" tarzı bi bebek olduğu için renklerine uygun süslemeler yaptım. Artık bebeğinize uygun olan şekilde süsleme yapmak sizin hayal gücünüze kalmış.

3.06.2007

telden boncuklu kelebek

Boncuk ve telden yapılan bu kelebekleri ister kitap ayıracı, ister buzdolabı mıknatısı isterseniz de perde süsü olarak yapabilirsiniz. Malzemeler:
bükülebilir tel
istediğiniz renkte telin kalınlığına uygun boncuk
sıcak silikon
Yapılışı:

50 cm uzunluğundaki telin ucuna bir boncuğu uhu veya sıcak silikonla sabitleştirip, telin ucunu bükün. Burası anten kısmı olacak.
İstediğiniz renk ve sayıda boncukları tele dizin.

Bir kaç tane boncuğun dizli olduğu parçayı daire haline getirerek ortada bükün.
Aynı sayıda boncuğun yer aldığı ikinci parçayı da ilkinin karşısına gelecek şekilde bükerek yine ortada birleştirin.

Yine aynı şekilde kelebeğin lat kanatlarını de büktürün. Alt kanatların daha küçük olmasına dikkat edin.

Dördüncü kanadın telini uzun tutun ki kanadı büktükten sonra kalan ucuyla ikinci anteni yapabilin. İkinci antenin ucuna boncuk sıkıştırmayı unutmayın.

Kanatlar bittikten sonra ortadaki bükülmeleri gizlemek için yassı bir boncuğu silikon tabancasıyla yapıştırın.

Kelebeklerin ucunda tel bırakmazsanız arkasına mıknatıs yapıştırıp buzdolabınıza iliştirebilirsiniz.

Ya da sağlam bir çengelli iğneyi yapıştırarak kelebekleri dekoratif amaçlı kullanabilirsiniz.

ponpon atkı

Bu atkıyı Deryalı Günler'de izlemiştim ve hemen yapmıştım. Yapılışı çok kolay, takması zevkli. Özellikle çocuklar bayılıyor.
Gerekli olan tek şey 1 çile yün, bir makas ve birbirinden yaklaşık 1 metre uzaklıkta olan ve sabit duran 2 sopa (ben masa ayağı kullandım) Derya Baykal programında bunu yaparken süpürge sapına 2 çivi çakıp o çivileri kullanmıştı ama bunun çok da işe yarar bi yöntem olmadığını deneyerek gördüm. İp çivilerden kolayca kaçıyor ve birbirine dolanıyor. Bence masa veya sehpa ayağı kullanmak daha mantıklı.

Gelelim yapılışına;
Yünümüzün bir ucunu ayaklardan birine bağladıktan sonra yünü iki ayağın etrafında dolamaya başlıyoruz. Bütün yün dolandıktan sonra, yünün sonundan kestiğimiz bir parça ile yüne belli aralıklarla düğüm atıyoruz.


Makasımızı alarak her bir boğumun tam orta yerinden kesmeye başlıyoruz. Biraz üstten ve biraz alttan kesmemiz ve ortada biraz kesilmemiş iplik bırakmamız gerekiyor ki ponponları tutsun. Sonra atkıyı ayaklardan çıkartıyoruz ve ponponlara şekil veriyoruz. İşte bu kadar :)


2.06.2007

Eveett, artık başlayabiliriz...

İtiraf etmem gerekirse blog denen şu online günlük tutma olayından hoşlanmıyordum. Başkalarının hayatına göz atmak ve her nedense paylaşmaya büyük merak duydukları gelmiş/geçmiş/gelecek olay, plan, arzu, düşünce ve bilimum duyguları izlemek saçma geldiği gibi bunun büyük bir vakit kaybı olduğunu düşünüyordum. Sonra "blogmania" başladı. Tüm dünya pür telaş kendini ve düşüncelerini anlatmak için www'de harıl harıl sayfalar açtı ve tüm şaşkınlığıma rağmen, bir araştırma sırasında bile kendimi binbir blog'un arasında bulmaya başladım. Bu kadar iç içe geldikten sonra incelememek olanaksız hale geldi ve blogları önce sıkılarak, sonra merakla ve daha sonra da iştahla okumaya başladım. Farkettim ki bu sanal dünyanın sanal karakterleri pek çok blogda kendilerine bile itiraf edemeyecekleri şeyleri tek tek kelimelere dökmüş. Çok hoşuma gitti doğrusu :) Kendini saklamaya meraklı bir toplum olan biz Türkler bile gizlilik söz konusu olduğunda ne kadar da açılabiliyormuşuz meğer.
Bu durumda geri kalamazdım ve acilen bir blog açmaya karar verdim.
Ben ne bir araştırma yapıyordum, ne belli bir konudaki uzmanlığımı aktarıyordum. Durup dururken de özel hayatımı günlük tutar gibi burada paylaşmaya niyetim yoktu. O yüzden, ben de yaptığım işleri sergilemeye karar verdim. İnternetten bulduğum modeller, ordan burdan gördüğüm şeyler, kafadan uydurduklarım ve boş vaktimde ne yapsam da canım sıkılmasa dediklerimi burada paylaşıyorum. Umarım siz de incelerken ve/veya yaparken benim kadar eğlenirsiniz :)